7 Kasım 2010 Pazar

Kaçmak bu olsa gerek !! Bunu hissettim..

     
      Kaçıyordum , neyden kimden bilmeden hemde.... Aslında çok basit kimden kaçtığımı çokta iyi biliyorum. İki kadından kaçıyorum. Biri eşim Neşe'm, diğeri Özge ; karımı aldattığım kadın yeni sebeblerim var sanırım. O'nun yüzünden kaçıyorum . İstanbul'dayım bir kaç gün önce yaşandı bu olaylar ama karıma anlatana kadar birşeyleri çok zorlandım. İstanbul'a gitmem gerektiğini söyledim. Kendisine büyük bir iş aldığımı , Organizasyonun büyüklüğünden bahsettim. Organizasyon çok büyük. Otomobil firmasının tanıtımı  yapılacak ve çok işim olacak uluslar arası basın yerel basından çok insan gelecek ... Çokta özledim ve bu sayede burada affettirmem gerektiğini düşündüm. Hediyelerim hazır gideceğim günü bekliyorum. Özge arayıp duruyor halimi hatrımı soruyor ve görüşmek istediğini belirtiyor bana.Geceyi unutmamış, unutamamış ve  seni istiyorum, senin kollarında olmak istiyorum diyor. Bu konuda ne yapacağımı bilemiyorum görmelimiyim görmemelimiyim.Çelişkiler içersindeyim... Bu yüzden kaçtım ya zaten evimden..

          Bu işim daha uzun mu sürecek bilmiyorum. İstanbul da çok kalmak istemiyorum hemen İzmir'e evime karıma dönme'nin peşindeyim. Özledim tenini, kokusunu ,saçlarını, bana bakışlarını özledim. Yatağını ve onunla sevişmeyi özledim. Bu  kadar onu isteyeceğimi arzulayacağımı düşünmedim, düşünmemiştim sanki yeni evli bir erkek gibi hissediyorum.Nasıl bir psikolojiye sahibim şuan anlamıyorumda. Aldatınca böyle mi oluyor erkek bilmiyorum. Bunu bizim erkeklere sormak lazım. Emrah'ı arar sorarım bakalım ne diyecek bana ...
Emrah aradım , liseli ergen gibi davranmayı bırak ve gel yanıma dedi konuşmamız lazım dedi ..
Yarın İstanbula geliyormuş oda bakalım ne diyecek bana neler anlatacak...

29 Ağustos 2010 Pazar

Yanlızlık Senfonisi - Herşeyin Başlangıcı

          Suçlu hissediyorum kendimi. Karımı, Neşe mi aldattım bugün. Niye, neden yaptım bilmiyorum da. Şeytana uymak dedikleri bu olsa gerek. Az önce yatağından yanından kalktığım kadında evli. Bir kıvılcım, bir titreşim; hapsoluş başladı benim için. Bu kahrolası düşüncelerden kurtulamıyorum..

Özge ile 2 haftadır görüşüyorum. Büyük bir firmanın İ.k Müdürü. Görev verilmiş ona bayileri toplaması gerekiyormuş. Toplantı, seminer ve eğitim tadında geçebilir demişti... Mail ile telefon ile irtibat halindeyiz otelleri inceliyoruz teklifler alıp sunuyoruz birbirimize... İzmir’deki bütün oteller gezildi odalara toplantı salonlarına bakıldı... Tanışma hikâyemiz böyle başladı ve bir akşam bütün her şeyi organize ettikten sonra bunu kutlamak istedik. Yemek yedik sonra biraz daha eğlenmek istediğini söylemişti bana sonuçta oda bende evliydik bu iş yemeğinden çıkıyordu... Onun için ve benim için de ne gibi bir zararı olabilirdi ki ufacık bir yemeğin? Aslında benim içinde kaçıştı uzun zamandan beri böyle bir akşam yaşamamıştım konuşmalarımız her şeyi içeriyordu sohbet eğlenceli alkolle güzel gidiyordu. Kocasıyla nasıl tanıştıklarını anlatıyordu, ben de ona canımdan çok sevdiğim Neşe’mi anlatıyordum. Özgeyi çeken bir şey vardı. Ne olduğunu anlamadığım zorlandığım bir şeydi... Gittiğimiz yerlerde alkol almaya devam ediyorduk Özge ile ve bir taraftan eşim yani Neşe'm arıyordu ne diyebilirdim ona ve ilk defa iki kadın arasında kaldığımı hissettim. Her şeyin başlangıcı günahların günahı ve ilk günahımı yapıyordum sanırım.

           Eve gitmek istemekle oturup içmek arasında gidip gelen bir beyne sahiptim o anlarda. Ağır basan taraf evdi kazandı. Özgeyi eve bırakmak için yola koyuldum ve çok içmiş sarhoş olmuştu artık. Evine bıraktım ve uzak bir yolum daha vardı bu saatte hangi yüzle o eve gidip girecektim karıma bakacaktım. Gece daha bitmemişti eve girmek üzere iken özge aradı. Sesi ağlamaklı titrek ve hıçkırıyordu. Bir şeyler olmuştu ve yardım etmem isteniyordu. Neden beni aradı ki? Arayacak başka kimsesi yok muydu? Saatte geçti kimi arayabilirdi bilmiyorum...
             Sokağa girdiğimde sesler duyuyordum. Özge'nin sesiydi bu ağlıyordu hıçkırarak sokak lambasının altında. Bütün sokak onun sesine bürünmüştü ve bütün apartmanlardan birkaç balkondan ona bakan insanlar görüyordum. Işık ona vuruyordu gözlerinden dökülen yaşları ve kanı görebiliyordum. Nasıl böyle bir hayvan olabilir ki? Kocasından kötü dayak yemiş bu zamanda böyle bir kadına yapılır mı? Arabamda sağlık çantası var pansuman yapacak kadar da şeyler vardı. Pansumanını yaptım. Anlaşmamız olan otele gidip kalmasını sağlamaktı kendisinin yerine kendi adımı verdim oda ya çıkardım kendisini. Kapıdan bırakırken teşekkür etti ve kulağıma bir şeyler fısıldadı. Sarhoştu anlaşılmıyordu Anlamadım ve tekrar eder misin dememle dudaklarıma yapışması bir olmuştu... Sonra bana dönerek “Sana aşığım” diyordu. Saçmalıyorsun demeye kalmadı tekrar öptü kucağıma abanmaya başladı. Zıplıyordu elleri bütün vücudumu sarıyordu. Ve oradan oraya yol alıyordu tenimin ücra yerlerine kadar gezdirmeye devam ediyordu ellerini çekiyordum üstelik ısrarcı bir şekilde sürdürdü buna rağmen dudaklarından” Kadının olmak istiyorum” dedi ve kadının yap diyordu. Kendisini ittim sarhoşsun dedim. Kocandan dayak yedin onun için böyle konuşuyorsun dedim.
Karşımda duran kadın karşı konulamaz güzellikteydi. Onun sarılışına öpüşüne milyarlar dökecek bir sürü erkek sayabilirdim. Aklımın dört bir yanını saran Neşe’m de vardı oysa. Ben bunu ona nasıl yapabilirdim? Karısını aldatan erkek damgasını kendime yakıştıramıyordum. Ama o mükemmel kadında, Özge’de beni çeken bir şeyler vardı. Sarhoşluğun da verdiği etkiyle karışan güzel kokusu beni ona hızlı adımlarla yaklaştırıyordu beynimde...

             ‘Lütfen...’dedi. Bu tanrıça güzelliğini hem de bu akşamda yalnız bırakamazdım. Zaten savunmasızdı, yara bere içindeydi. Bu gecenin sonu kötü bitebilirdi. Ne yapacağımı bilemez bir şekilde ona sığınacak liman olmayı yeğledim Belki de onun tarafından sığınacak liman olarak seçmiştim ve ben, bunu bilmiyordum...

Sarıldım ona. Karşı koyamadım ateşli öpüşüne ve Neşe’mi düşünmekten vazgeçtim bir an. Mükemmel bu güzellikteki yabancı ile bir şeyler paylaşmak istiyor olabilirdim. Aslında böylesine bir sevgiye o kadar ihtiyacım vardı ki... Yabancı birinin ilgisine... O bana sıkı sıkıya sarıldıkça kemiklerimin içine sokasım geliyordu. Birden kafamdaki düşünceler gitti, tamamıyla Özge’nin olmak istedim o gece.


Düşüncelerden sonra tek hatırladığım onun kollarına kendimi bırakışımdı. Üstümdekileri parçalarcasına çıkarmaya çalışıyordu ve bende onun üstündekileri. Şehvetli öpücükleri vücudumun her yanını sarmıştı. Ona karşılık vermeden duramıyordum.Önce o benim Gömleğimi yırtarcasına çıkarmayı denedi ve bir kaç düğmesini kopardı neden bu kadar vahşileşiyordu anlamıyorum boynumdaydı somuruyordu da etlerimi içerden ellerini tırnaklarını geçirdiğini hissettim omuzlarımdan aşağılara kadar.Ya ben uysal biri gibi yavaş yavaş onu sakince soyuyordum tenine bakarak, hem de gömleğinin düğmelerini yavaşça açıyordum bir elimle de kaba etlerini avuçluyordum. Etekliydi hafifçe yukarı sıyırıp elimi geçirdim bacaklarını sıkıyordum. Ürperdi önce sonra daha da fazla tırnaklarını geçirmeye başladı omuzlarıma. Sütyen le kala kaldı her şey gözümün önündeydi ve o parfüm beni yerden alıp bulutların üstüne çıkardı. Geziniyordum yeni başlamıştık bu kadar tutkulu ateşli öpüşen bir bedeni bırakamazdım. Göğüslerini okşuyordum halen o kokuyu aldıkça içim tuhaf oluyordu. Eteğini indirdim sonra.. Âdem ile Havva kıvamına gelmiştik ve bedenlerimiz birbirini tutkulu bir şekilde arzuluyordu Sabahın ilk ışıklarına kadar süren sevişmelerimiz ve yorgun düşen bedenimizdi. Saat 10’du önce duşa girdim. Giyinmeye başladım. Umarım Neşe’m işe gitmiştir ve telefon etmem lazım acil şehir dışına çıkmam gerektiğini söylemem lazım… Özge ye bir not yazdım” Tekrar görüşeceğiz acil çıkıyorum”direkten.
1 saat sonra oda kahvaltısı gönderilmesini söyledim. Kendi evimin yolunu tutmam gerekiyordu. Otelden çıkıp mağaza bakmaya başladım. Eve hangi yüzle gideceğimi düşünürken bir mağazadan takım, gömlek alıp otele geri döndüm neyse ki daha uyanmamıştı Özge. Üstümü giyinip işin yolunu tuttum… Telefonumda mesajlar vardı Neşe’m den gelen aramıştı da ne yapmam gerektiğine karar vermem gerekiyordu da…